TÜRK İSLAM MEDENİYETİ - AKADEMİK ARAŞTIRMALAR DERGİSİ - ULUSLAR ARASI HAKEMLİ DERGİ SAYI:5 2008 SAYFA: 67 – 73 KONYA Yayınlanmıştır.
SELÇUKLULARDAN GÜNÜMÜZE KONYA’DA KARTAL ARMASI
Yrd. Doç. Mehmet Büyükçanga
ÖZET
Gök maviliğinin rakipsiz hakimi olan kartal aynı zamanda sonsuzluğun sembolüdür. Orta Asya Türk mitolojisinde, doğayla ilgili inançlar ve Şamanlık bağıntılı olarak kartal, koruyucu ruh sayılmaktadır. Pek çok savaş aletinde kartal motifine rastlanması bu yüzdendir. Türklerde, Kartal Devlet Sembolü olmuş aynı zamanda avlarda aile ekonomisine katkıda bulunmuştur. Çift başlı kartalların çift başı ve gagası ile gücünü iki kat artıracağı, sanat eserlerinde tasvir edilirken simetri mecburiyetinden çift başlı olabilir. Türk kartalları, astronomi ve takvim sembolü idiler.
Bugün Konya’da çift başlı kartallar, Karatay Medresesi Müzesi’nde bulunan çinilerde, İnce Minareli Medresesi Müzesi’ndeki Konya Kalesinden getirilen taş kabartmalarda bulunmaktadır.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuk Üniversitesi ve Konya Spor’un amblemleri çift başlı kartaldır.
SUMMARY
The eagle, the unquestionable sovereign of the blue sky is also the symbol of the eternity. According to the Turkish Mythology and shamanism in Central Asia the eagle is supposed to be a spirit of protection. Because of this fact it is quite possible to see eagle motifs on many of the instruments of war. In Turkish culture the eagle has become the symbol of government as well as being a supporting assistant in hunting.
The belief might be that the two headed eagle would double its power or it might have been represented in that way because of symmetrical concerns. Turkish eagles were used as symbols in astronomy and on calendars.
Today, two headed eagles can be found on wall tiles in Karatay Museum and on the embossed stones in İnce Minare Museum which were brought from the Konya Castle.
In present day the emblems of Konya Metropolitan Municipality, Selçuk University and Konya Spor are also three headed eagles.
GİRİŞ
1982 yılında Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Güngör, YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı’ya takdim edilmek üzere Üniversite’nin ambleminden oluşan bir plaket hazırlamamı istediğinde, Üniversite Ambleminde bulunan çift başlı kartal dikkatimi çekti. Bilhassa Konya Kalesi’nden alınıp İnce Minareli Medrese Müzesi’nde sergilenen Taşa rölyef kabartma şeklinde işlenen çift başlı kartalı bütün yönleri ile incelemeye karar verdim.
Selçukluların simgeler dünyasını yansıtan sarayın ve sultanın simgesi olan çift başlı kartal figürüdür. İbn-i Bibi’ye göre: “Hükümdar çetrinin (çadır) kartalı, sultanların güneşine talih kanadını ve tüylerini gerdi ve kudret gölgesini yaydı.” (Yani, Selçuklu sultanları bir yeri fethettiklerinde, tepesinde kartal bulunan çadırını kurdururdu.) (Arık, 2000: 76). Bu da kartalın aynı zamanda koruyucu unsur, kudret, kuvvet talih sembolü olarak düşünüldüğünü gösterir. Birçok şaman inançları da buna paralel özellik gösterir (Öney, 1976: 45). Pek çok savaş aletinde kartal motifine rastlanması bu yüzdendir.
Hun çağından itibaren, temel özelliği üsluplaşma olan bu tarz özellikle hayvanlar dünyasını ele alıp doğal görüntüleri değişik bir yorumla yeni biçim kalıplarına dökmüştür. Kartal, boğa, aslan, kurt, pars, dağ keçisi, geyik, göçebe toplulukların tüm eşyalarının bezemelerinde karşımıza çıkar. /Arık; 2000: 76)
Hunlar ve İskitlerle Avrupa’ya kadar yayılan hayvan üslubu Türklerin İslam’ı kabulünden sonra, Gaznelilerle Asya’nın güneyine, Abbasilerle başta Samarra olmak üzere Mezopotamya’ya, Büyük Selçuklularla İran, Irak ve nihayet Anadolu’ya kadar etkilerini göstermiştir. 10. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar hayvan üslubu Türk-İslam sanatında önemli rol oynamıştır. Türkler, hem süsleyici, hem koruyucu tılsımı olan bu simgeleri, yeni Müslüman kültürleri ile uzlaştırarak uzun süre korumuştu. (Arık, 2000, 79)
Moğolistan ve İran’da kartal soyluluk ve koruyuculuk simgesidir.
1. Devlet Sembolü Kartal
Bir sembol veya fikrin, bir cemiyete mal olabilmesi için, her şeyden önce, o cemiyetin malı olması gerekiyordu. Bunun için de, o sembolün, bir cemiyetin dininde, geleneklerinde, efsanelerinde ve hatta bayrağında, işlenmiş olması gerekiyordu. (Öğel, 1972, 1128)
Kartal, bir “Devlet Arması” olarak Avrupa’ya başlıca iki yoldan gelmiştir. İlk önce “Kuzey Türkleri” harekete geçmişler ve Orta Avrupa’ya da kurulan Macar krallığında kartal, bir devlet arması olarak ortaya çıktı. Gerçi Attila’nın arması da bir kartal idi. (Öğel, 1927:1128)
Avrupa milletlerine en büyük tesirde bulunan, “Selçuklu Türkleri” olmuştur. Oğuz Türkleri’nin bütün boylarının arma ve sembolleri de, büyük veya küçük av kartallarından meydana geliyordu.
Selçuklu kartalı daha sonra 1435’de imparator Sicismunt tarafından Alman Milli Bayrağına arma olarak alınmıştır. (Erbek, 2003: 194).
Eski Türkler de her yiğidin, yani “Alp”ın başlıca üç büyük dilek ve sembolü vardı: 1. At; 2. Av Doğanı veya kartalı; 3. Av köpeği.
Hükümdarlık sembolü, kudret kuvvet sembolü olan çift başlı kartal özellikle Diyarbakır Artuklu kalesinde, Konya kalesinde olduğu gibi sevilen bir motif olmuştur. (Öney, 1976: 45)
2. Türklerin Aile Ekonomisinde Kartal
Kartal, Türklerin yalnızca uzaktan gördükleri, büyük ve yırtıcı bir kuştan ibaret değildi. Türklerde kartal, kişilerin arkadaşı ve silahı oluyor; aynı zamanda Türk aile ekonomisi’ne de büyük iştirakte bulunuyordu.
Türkler, kendilerine arkadaşlık eden, evinin yiyeceğini veren ve heyecanlı av sahneleri yaşatan av kartallarına büyük önem vermişler ve bu sahneleri, çok eski sanat eserleri üzerinde de canlandırmışlardı. (Öğel, 1972: 1130)
3. “Çift Başlı Kartallar” ve Türk Mitolojisi
Türkler, mitolojik ve kutsal kartallarını niçin çift başlı olarak düşünüyorlardı?
Bahaettin Öğel’e göre çift başlı kartalların başlıca iki sebebi vardır:
1- Yedi başlı devler gibi, kartalın çift başı ve gagası ile gücünü artıracağı düşüncesi.
2- San’at eserlerinde tasvir edilirken simetri mecburiyeti.
Konya’da, günümüzde yaygın olan kanaat, çift başlı kartalın Selçukluların doğu ve batı hakimiyetini sembolü olduğu yönündedir.
4. Türk Kartalları, astronomi ve takvim sembolü idiler.
Hun mezarlarından bulunmuş, kartallar yalnızca devlet arması değil, aynı zamanda çok önemli astronomi ve din sembolleridir. (Öğel, 1972: 1143) Selçuklu devrinde, astrolojik inanca büyük yer verilmekteydi (Yılmaz, 1999: 462).
5. ÇİFT BAŞLI KARTAL’IN BULUNDUĞU KONYA’DAKİ MÜZELER
5.1. Karatay Medresesi Çini Eserler Müzesi
Prof. Dr. Oluç Arık’ın 1985 tarihinden itibaren Kubad Abad Sarayı’nda yürüttüğü kazılar neticesinde çıkarılan çiniler üzerinde bulunan çift başlı kartallardır. Bunların bulunması sanat tarihinde Kubad Abad ve Anadolu Çinileri açısından olduğu kadar, genel İslam seramik sanatında ilk kez görülmesi açısından da heyecan verici bir olaydır. (Arık, 2000: 75) Bunlar sarayın ve Sultan’ın simgesidir.
Kubad Abad Büyük Saray’ın çinilerin de çift başlı kartal, genellikle yıldız levhalarda yer alır. Bunlardan bir grupta, sır altına ve krem renkli zemin üzerine siyah, kobalt mavisi, lacivert ve turkuaz boyalarla çift başlı kartal işlenmiştir.
Kubad Abad çift başlı kartalları çift başları, sivri kulakları, damla şeklindeki gövdeleri, iri pençeleri, damla veya palmet şeklindeki kuyrukları ile tamamen hayali yaratıklardır. (Öney; 1976: 45).
İncelediğimizde
Resim: 1
Envanter No: 1292
Boyutları: 18 x 18,5 cm
Kullanılan Teknik : Sıratlı.
Analiz: Kare formlu şekilde çini üzerinde çift başlı bir kartal figürü ile rozet motifleri bulunmaktadır. Başlarının biri sağa, diğeri sola dönük, gövdesi cepheden kanatlar ve ayaklar ilki yana açık durumdadır. Gövdesi damla biçimindedir. Gövde ile kuyrukları bir topla birbirine bağlanmıştır. Kuşun gövdesine ve kanatlarına pul dokusu kazandırılmıştır. Figürün üç sağında bir solunda olmak üzere dört rozet motifi yer almaktadır. Figür koyu leke olarak karşınıza çıkar. Simetrik bir kompozisyondur.
Resim: 2
Envanter No: 1143
Boyutları: 22,4 x 22,3 cm
Kullanılan Teknik : Sıratlı.
Analiz: Sekiz köşeli yıldız biçimindeki çininin ortasında çift başlı kartal figürü iki adet nar motifi bulunmaktadır. Başları profilden diğerleri cepheden resmedilmiştir. Başlarının biri sağa diğeri sola dönük, ayakları ile kanatları açık vaziyettedir. Dışa dönük kanatlarının uçları kıvrım yaparak birer topla son bulur. Gövde de Arap alfabesi ile “Es-Sultan” yazılıdır. Bu yazıdan hükümdar arması olduğunu anlıyoruz. Kuyruğunun üç adet olan dilimlerinden alttaki aşağıya doğru sivrilmekte, yandakiler ise kavis çizerek yukarıya doğru içe kıvrılmaktadır. Kartalın başlarının arasına yukarı lale motifi yerleştirilmiştir. Figür koyu leke değerindedir. Beyaz renk dolayısıyla açık renkler hakimdir. Simetrik bir kompozisyondur.
Kartal, koruyucu unsur, aydınlık, asalet ve hakimiyet sembolüdür. Figür stilizyon yöntemine göre çalışılmıştır. (Büyükçanga (Eren), 2006: 56)
Prof. Dr. Oluş Arık’ın Kubad Abad sarayında çıkardığı turkuaz, şeffaf sır altına siyah figürlü haç çiniler çok kaliteli bir işçilikle çalışılmış, çift başlı kartal figürleri mevcuttur. Bu kartalların bir kısmı haç levhalarının çapraz duruşuna göre cepheden görünecek şekilde haç’ın tam merkezine (Resim: 3) bir kısmı da haç kollarında yer almıştır. (Resim: 4)
6. GÜNÜMÜZDE ANADOLUDA KARTAL
Anadolu’da günümüzde de kartal motifi çok sevilmektedir. Bir çok kuruluş, kartalı kuruluşunun amblemi olarak kabul etmiştir. Bunların başında Hava Kuvvetleri Komutanlığı gelmektedir. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın amblemi tek başlı kartaldır. (Resim: 6)
Beşiktaş Kulübü’nün amblemi de kartaldır. Hala Kara kartallar diye anılmaktadır.
7. KONYA’DA ÇİFT BAŞLI KARTAL
Uzun yıllar Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkentliğini yapan Konya bugün Anadolu Selçuklu açık hava müzesi gibidir. Selçuklu Kalesi’ni süsleyen çift başlı kartal, bugün Konya arması olarak kullanılmaktadır. Başta Konya Valiliği olmak üzere, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Selçuk Üniversitesi, Konyaspor, Emniyet Müdürlüğü ve diğer bir çok kuruluşun amblemi olarak kullanılmaktadır. Bunlar:
7.1. Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Konya’da ilk mahalli teşkilatın 1830 yılında Çarşı Ağalığı (İktisap Ağalığı) adı altında kurulduğu belirtilmektedir. Bu teşkilatın 1876 yılında belediye teşkilatı haline dönüştürülmesi ile Konya ilk belediyesine sahip olmuştur. Amblemi de çift başlı kartal olmuştur. Bugün de Konya Büyükşehir Belediyesi’nin amblemi de çift başlı kartaldır.
7.2. Selçuk Üniversitesi
İsmini Selçuklulardan alan, 1975 de kurulan Selçuklu Üniversitesi, ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri olmak üzere yaklaşık 80.000’e yakın öğrencisi vardır. Selçuk Üniversitesi, 15 fakülte, 30 yüksekokul ve Meslek okulu, 4 Enstitü, 13 Araştırma ve Uygulama merkezinde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir. İşte böyle büyük bir kuruluşun amblemi de çift başlı kartaldır.
7.3. Konya Spor
1922 yılında kurulan Konya Gençler Birliği, amatör olarak bir çok başarılar elde ettikten sonra, Meram Spor ile Çimento Spor Kulüplerinin katılmasıyla 1965 yılı Haziran ayında ismini “Konyaspor” olarak değiştirip Türkiye 2. Ligine girdi. Bugün Türkiye 1. ligindedir, amblemi de çift başlı kartaldır.
7.4. Konya Emniyet Müdürlüğü
Konya Emniyet Müdürlüğü’nün amblemi de çift başlı kartaldır.
SONUÇ
Yukarıdaki açıklamalar bize gösteriyor ki, tarihte bir çok Türklerin yiyecekleri ve aile ekonomisi, terbiye edilen kartalların cinsine ve iyiliğine bağlı idi. Güdümlü ekonomiye sahip olan Türkler ise, kartallarını sadece zevk ve av sporu olarak ehlileştiriyor ve besliyorlardı. Kartal, Türk düşüncesi ile mitolojinin her yanına el atmış ve Türkün kafasında önemli bir yer tutmuştur. Türk dininde kartal önemli bir motiftir. Mistik ve batıl bir anlam taşımıyordu.
Türkler kartalı, Diyarbakır Kalesinde, Konya Kalesinin sultan kapısında, Kubad Abad Sarayı, Aspendos Sarayı çinilerinde, Anadolu Selçuklu maden sanatında, (Kandil, buhurdan, tas, şamdan, havan, ayna v.b. gibi), Ahşap sanatında kullanmışlardır. Günümüzde de Kartal motifi çok sevilmekte ve önemini korumaktadır. Konya’daki önemli kuruluşların amblemi olarak kullanılmaktadır.
KAYNAKÇA
ARIK, Rüçhan, (2000), Kubad Abad Selçuklu Sarayı ve Çinileri, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
BÜYÜKÇANGA (EREN), H. Hilal. (2006), Anadolu Selçuklu Seramiklerinde Figürlerin Dili ve Resim Eğitimi Açısından İncelenmesi (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
ERBEK, Mine. (2002), Çatalhöyük’ten Günümüze Anadolu Motifleri, Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları 49.
ÖGEL, Bahaettin. (1972h), “Türklerde Kartal ve Kartal Arması” Türk Kültürü, Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, s. 1128 – 1146.
ÖNEY, Gönül. (1976), Türk Çini Sanatı, İstanbul: Yapı ve Kredi Yayınları.
YILMAZ, Meliha. (1999), Anadolu Selçuklu Saray ve Köşklerinde Kullanılan Figürlü Çinilerin Resim Sanatı Açısından İncelenmesi, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Not : Resim 1, 2, 3, 4, Rüçhan ARIK Kubad Abad kitabından alınmıştır.
Ezgi30-06-2018 17:55:32
Makale için teşekkür ederim. Faydalandım.
Ahmet30-06-2018 17:49:10
Güzel bir konuyu ele almışsınız. Merak ettiğim bir konuydu.. Makalenizi ilgi ile okudum.